MEME SİLİKONLARI VE KANSER İLİŞKİSİ

Meme Silikonları ve Kanser İlişkisi

Maalesef günümüz medyasında bu konu hakkında bilgisi sahibi olmadan fikir sahibi olan kişilerin açıklamaları kafalarda karışıklığa neden olmuştur. Meme silikonu ve kanser ilişkisi hakkında ulusal ve uluslararası bilimsel toplantılarda konuşmacı bir bilim insanı olarak bu yazıyı bilgilendirme amaçlı yazmaya karar verdim. Aşağıda okuyacağınız tüm bilgiler, on binlerce hasta üzerinde yapılan uluslararası bilimsel çalışmaların yayımlanan sonuçlarına dayanmaktadır. 

İlk olarak net olan şudur ki silikon meme protezleri meme kanseri yapmazlar. Günümüzdeki gelişen görüntüleme teknikleri ile de kendiliğinden gelişebilecek meme kanserlerinin tanısına da engel olmazlar. Öte yandan acaba başka kanser türleri ile ilişkileri var mıdır, varsa da nasıl önlenir?

Meme Silikon ve Kanser

Meme silikonları vücuda konulduğu vakit vücut etraflarında bir kapsül oluşturur. Bu normal ve doğal bir durumdur. (Bu kapsülün büzüşmesi kapsül kontraktürü olarak adlandırılmakla beraber istenmeyen bir durumdur) Anaplastic Large Cell Lenfoma, 1/30.000 olasılıkla bu kapsülden gelişebilen bir kanser türüdür. Uzun yıllar içerisinde de çıkabilmekle beraber genellikle kapsül içerisinde meme silikonu etrafında görülen aşırı sıvı ile belirti verirler. 

Bu Durumun Hayati Riski Nedir?

ALCL görülmesi durumunda hayati risk milyonda 0.4 olarak hesaplanmıştır. Mukayese edebilmeniz için günde 1 saat araba kullanmanın (sadece araba kullanmak) hayati riski milyonda 2'dir. Yani günde 1 saat araba kullanmak 5 kat daha risklidir. 

Bir Kanser Türü Olmasına Rağmen Hayati Risk Neden Bu Kadar Düşüktür?

Çünkü bu tümör genellikle kapsülün içerisinde sınırlı kalmakta ve tedavisinde sadece protez ile kapsülün çıkarılması yeterli olabilmektedir. Çoğu vakada kemoterapi veya radyoterapiye gerek duyulmamıştır.

Bölgesel Faktörler Bu Kanser Türünde Etkili Olabilir mi?

Evet olabilir, 2017 itibari ile bildirilen 363 vakanın 50 civarı özellikle Avustralya kıtası kaynaklıdır. Asya kıtasında bu rakamlar çok düşüktür. Bu durum mide kanserlerinin özellikle Japonya'da görülmesi gibi genetik nedenlerle açıklanabilir. 

Bu Kanserin Gelişmesinde Neden Belirli midir?

Bütün çalışmalar bu kanser türünün gelişmesinde Ralstonia isimli bir bakterinin sorumlu olabileceğini göstermektedir. Bu riskin gelişme ihtimalini düşürmek için ''14 Point Plan'' isimli bir protokol oluşturulmuş ve 42.000 meme implantındaki ortalama 11 yıllık sonuçlara göre tek bir kanser olgusuna dahi rastlanmamıştır. (Macrotextured Breast Implants with Defined Steps to Minimize Bacterial Contamination around the Device: Experience in 42,000 Implants. Adams WP Jr, Culbertson EJ, Deva AK, R Magnusson M, Layt C, Jewell ML, Mallucci P, Hedén P. Plast Reconstr Surg. 2017 Sep;140(3):427-431.) 

Silikonun Cinsine Göre Bu Risk Değişmekte midir?

Evet, macro-textured yüzeyli implantlarda bu risk daha fala görülmektedir. Şu ana kadar hiçbir hastamızda macro-textured implant kullanılmamıştır. Micro-textured implant tercih edilmektedir.

Peki Bu Riskler Nasıl Düşürülür?

Aşağıda detayları ile olan ''14 Point Plan'' ve daha fazlası bu ameliyat sırasında alınması gereken önlemleri anlatmaktadır. Bu önlemler hem Ralstonia isimli bakterinin neden olduğu ALCL'nin hem de S. epidermidis isimli bir bakterinin neden olduğu kapsül kontraktürünün önlenmesinde aynı şekli ile uygulanmaktadır. 

1. Ameliyat başlangıcında damardan uygun antibiyotiklerin verilmesi

2. Meme başı ve koltuk altı kesilerinin kesinlikle kullanılmaması

3. Meme başı alanının ameliyat boyunca örtü ile kapalı tutulması

4. Keskin ve atravmatik tekniklerle cep oluşturulması

5. Kanama kontrolü

6. Meme büyütme ameliyatlarında meme bezinden uzak durulması

7. Dual Plane (Kas Altı) teknik kullanılması

8. Protez konulacak alanın konulma işleminden önce yıkanması ve ayrıca antibiyotiklerle yıkanması

9. İmplantın açıldıktan sonra beklenmeden hemen yerleştirilmesi, hava ile temas süresinin azaltılması

10. Silikon konmadan önce tekrar dezenfeksiyon yapılması ve örtüler ile eldivenlerin değişimi

11. Meme büyütme ameliyatlarında dren kullanılmaması

12. Katmanlı onarım yapılarak kesinin kapatılması

13. Ek cerrahi girişimler için ek antibiyotik kullanılması

14. Cilt kontaminasyonunun azaltılması için çeşitli araçlar kullanılması

Bu protokole ek olarak benim uyguladığım ek 6 basamak da şöyledir;

15. Ameliyatlarımızda ameliyat sahamız ekstra 3 kez daha farklı dezenfektanlarla dezenfekte edilmektedir.

16. Ameliyat odası hava basıncı +7 Pa'dan  olacak şekilde ayarlanmaktadır. Bu sayede havadan kontaminasyon riski düşürülmektedir. 

17. Ameliyathane odasında mümkün olan en az sayıda kişinin girip çıkması sağlanmaktadır. Kişi sayısı da hava kontaminasyonunda önemlidir.

18. Elektrostatik kontaminasyonu azaltmak için protezler iodine dezenfektan solüsyon ile konulmadan hemen önce yıkanmaktadır.

19. Üç boyutlu görüntüleme tekniklerimiz sayesinde implantın ya da sizerların tekrar tekrar girip çıkmasına gerek kalmadan tek seferde planlanan boyun konması mümkün olmaktadır. 

20.Macro-textured yüzeyli silikon meme protezleri yerine micro-textured yüzeyli olanlar tercih edilmektedir.

Silikon protezler ile meme büyütme ameliyatı, uygun önlemler ile riskleri düşük güvenli bir yöntemdir. 

Meme büyütme ile ilgili detaylı bilgi için http://www.haldunkamburoglu.com.tr/meme-buyutme/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

Sağlıklı ve mutlu günler dilerim...