İPLE YÜZ ASMADA SON GELİŞMELER

İple Yüz Asmada Son Gelişmeler

İple yüz asma yıllardır estetik alanında gündemde olan konulardan birisidir. Estetik işlemlerde temel felsefe attığımız taşın ürküttüğümüz kurbağaya değmesi gerekliliğidir. Yani bir işlem yapılırken belli bir miktar sonuç alınmalı ve riskleri de makul bir düzeyden fazla olmamalıdır. 2000'li yıllar özellikle iple asmanın popüler olmaya başladığı yıllardır. Ancak temel olarak iple asmada karşılaşılan bazı sorunlar popülerliğini yitirmesine neden olmuştur. Öncelikle vücutta asılan şeyler kalıcı olarak durmaz. Buradaki olasılıklar, ipin kopması, ipin asılan noktadan ayrılması ya da ipin astığı noktadan ayrılmasıdır. Çünkü yüzde asılan dokular kemik gibi sağlam dokular değildir. İpler zamanla bunları kesebilir. O nedenle zaman içerisinde 'Fransız Askısı' olarak da tabir edilen kopması çok çok zor, dokuları üzerindeki tıbbi silikon kırçıllar vasıtası ile taşıyan ve sadece asmaktan öte kendi üzerinde sıkılaştırıp toplayan yeni nesil ürünler piyasaya sürüldü. Temel olarak etki süreleri daha uzun olan bu iplerin en önemli sorunu çıkartılmaları gerekirse, çıkarılmalarının normal dokuya zarar vermeden güç olması idi. Bundan sonraki kuşak ürünlerde ise bu sorun da giderilmişe benziyor. Yeni kuşak bu ürünler üzerindeki tıbbi silikon kırçıllar ile yaklaşık 3 yıl doku taşınması iddiasında bulunurken çıkarılmaları gerekirse de dokuya zarar vermeden mümkün olabiliyor. Peki hangi hastalar için uygun hangi hastalar için uygun değil. Öncelikle uygun olmayanları sıralayalım. Çok ince derili ya da çok kilolu yüzlerde uygun değil. Ciddi cilt gevşekliği olan ya da çok kırışıklığı olanlarda da uygun değil. İleride yüz ameliyatı düşünenlerde de önerilmiyor. Yüzünde emilmeyen dolguları olanlarda uygun değil. Yüz dışındaki vücut bölgelerinde de uygun değil. Geniş yüzlerde de tercih edilmiyor. Peki geriye kim kaldı diyebilirsiniz. Orta yaşlı, hafif cilt gevşekliği olan ve ileride ameliyat olmayı düşünmeyen normal kilolu ve geniş yüzlü olmayan hastalarda orta vadeli etkili bir çözüm olarak bu yeni nesil tıbbi silikon kaplı materyaller düşünülebilir. Ancak unutmamak lazım ki hiçbir zaman bir ameliyat hassasiyetinde ya da kalıcılığında sonuç vermezler. Bu arada lokal anestezi altında muayenehanede yapılması yasal olarak uygun olan bu işlem mutlaka cerrahi sterilizasyon koşullarında yapılmalıdır. Ağrı eşiği düşük kişilerde lokal anesteziye sedasyon anestezisi ile destek verilebilir. Bu durumda uygulamanın ameliyathane ortamında yapılması gerekir.
Sağlıklı ve mutlu günler dilerim...