BURUN ESTETİĞİ (RİNOPLASTİ)
GÜZELLİK NEDİR, BURUN ESTETİĞİ İLE NASIL BİR GÜZELLİK HEDEFLENİR?
Antik Yunan'daki güzellik anlayışının bileşenleri; harmoni, oranlar, simetri, ritim ve benzerliktir. Buradaki temel öge fiziksel güzelliktir. Gerçek güzellik ise bundan biraz daha farklıdır. Gerçek güzellik, gençliğin, sağlığın, biyolojinin, fiziksel çekiciliğin, estetiğin, harmoninin, zekanın, neşenin ve kişiliğin birleşimi ve uyumudur. Alman şair Friedrich Hebbel'in dediği gibi 'Güzellik, yüzeyin derinliğidir.'
Estetik cerrahide, fiziksel olarak tam bir güzellik hali hedeflenir. Vücuttaki, özellikle de yüzdeki yapılar ideal estetik görünüm için birbirlerine göre çeşitli oranlara sahiptirler. Estetik cerrahi ile vücudun değişik bölgeleri arasında ve hatta vücut ile ruh arasında ulaşılabilecek en yüksek harmoninin sağlanması amaçlanır. O nedenle her ne kadar oranlar, simetri, ritim gibi kavramlar önemli olsa da kişinin estetik ameliyatı yapılan organının, tüm vücuduna harmonisi en önemli güzellik ögelerinden biridir.
Öte yandan 'estetik' ve 'estetikli' kavramlarını da birbirlerinden ayırmak gerekir. Estetik kavramı gerçek güzelliğin bir parçası olup daima doğal olanı temsil eder. Doğal kelimesinin burada kullandığımız anlamı, işlem yapılmamış olan değil, tüm diğer yapılarla uyumlu olandır. Estetikli ise kötü yapılan ve doğal durmayan sonuç için kullanılan betimlemedir. Bu takdirde güzel olan yakalanamayacağı gibi mutluluk mümkün değildir.
BURUN AMELİYATI İÇİN UYGUN MUSUNUZ?
Burun ameliyatı olabilmeniz için genel olarak sağlıklı bir birey olmanız istenmektedir. Burun ameliyatı için en uygun adaylar üç kategoride değerlendirilebilir:
1) Görünüm: Burun ameliyatı olmaya karar veren kadın veya erkeklerin büyük çoğunluğu bu ameliyatı, daha güzel bir görünüme kavuşmak için isterler. Hastaların rinoplasti için başvurma sebepleri arasında en yaygın olanlar şunlardır:
- Burnun yüze oranla fazla büyük ya da küçük görünmesi,
- Yandan bakıldığında burun sırtında kemer,
- Önden bakıldığında burnun fazlaca geniş görünmesi,
- Burun ucu düşüklüğü veya sarkıklığı,
- Burun ucu kalınlığı veya genişliği,
- Burun deliklerinin fazla genişliği,
- Burnun sağa veya sola, bazen 's' şeklinde her iki tarafa eğri olması,
- Burun kökünün basık - ucunun büyük olması ya da kökünün yüksek - ucunun küçük olması
- Daha önceden başka merkezde geçirilmiş cerrahi (sekonder cerrahi) sonucu istenmeyen görünüm gibi nedenler.
Ameliyat sonrasında hastalar genel görünüşlerine dair memnuniyet duymakta ve özgüvenlerinde belirgin bir artış olmaktadır. Çeşitli bilimsel çalışmalarda bu durumun hastaların sosyal ve iş yaşantılarına da olumlu katkı sağladığı ortaya konmuştur.
2) Yaralanma:Eğer bir kazada yaralandıysanız ve bu durum burnunuzda bir bozukluğa neden olduysa burnunuzun mümkün olduğunca eski görüntüsünü yeniden kazanmasını sağlamak için rinoplasti uygulanabilmektedir.
3) Nefes alma:Özellikle ciddi eğrilik nedeni ile burun boşluğundaki alan daralan hastalarda septoplasti, et büyüklükleri varlığında konka tedavileri ve kıkırdak yetmezliği durumunda valf onarımları gibi fonksiyonel teknikler ile nefes alma problemleri giderilebilmektedir.
BURUN ESTETİĞİNDE MODA BURUNLAR NELERDİR?
Burun estetiğin bir modası olamaz. Bundan 50 yıl önce moda akımlar üzerine çeşitli estetik ameliyatlar gerçekleştirilmiş ve sonuçları hep hüsran olmuştur. Günümüz modern rinoplasitisinde temel amaç doğal ve estetik bir burun elde etmektir. Herkesin yüz hatları, çene kemikleri, dokuları farklılık arz edeceği için herkese yapılması gereken burunlar da elbette farklıdır. O nedenle burun ameliyatı çok kişiye özel bir işlemdir.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATININ BAŞARI KRİTERLERİ NELERDİR?
Şüphesiz ki, hem doğal hem estetik hem de rahat nefes alan bir burun ortaya çıkarmak bu ameliyatın temel objektif başarı kriteridir. Öte yandan bir de sübjektif başarı kriteri vardır. Bu başarı kriteri ise hastanın mutluluğudur.
HER YAŞTA BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI OLUNABİLİR Mİ?
Burun estetiği için alt sınırlar erkeklerde 18, kızlarda 16 yaştır. Bu yaşlar kemik gelişiminin tamamlandığı yaşlar olarak kabul edilir. Bu ameliyatı olmak için ise üst yaş sınırı yoktur, önemli olan genel sağlık durumunun bu ameliyat elverecek şekilde sorunsuz olmasıdır.
EMZİRME DÖNEMİNDE BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI OLUNABİLİR Mİ?
Evet olabilirler, ancak bazı ön koşulların sağlanmış olmasında fayda vardır. İlk olarak doğumdan sonra en az 6 ay geçmiş olması önerilmektedir. Zira gebelikteki şişlikler yüz bölgesine de yansıyabilmekte ve bu şişliklerin geçmesi için makul bir süre beklenmesi gerekmektedir. İkinci konu ise ameliyat dönemi bebeğin beslenebilmesi için annenin yaklaşık 1 haftalık sütünü sağıp hazırlaması gerekmektedir. Bunun nedeni ameliyatta ve ameliyat sonrası alınacak ilaçların süte ve gereksiz yere bebeğe geçmesinin engellenmesidir.
BURUN ESTETİĞİ OLMAYI PLANLARKEN DOKTORUNUZU NASIL SEÇMELİSİNİZ?
Şüphesiz ki doğal, güzel ve nefes alabilen sağlıklı bir buruna sahip olmanız için doktor seçiminiz çok önemlidir. Bir doktorun başarısı 3 temel unsur ile oluşur. Bilgi, tecrübe ve özen. Doktorunuzun bilgisi hakkında fikir sahibi olmak için mutlaka özgeçmişini okuyun. Akademik kariyeri, üyesi olduğu dernekler, katıldığı kongreler, kongre konuşmaları, bilimsel yayınları hekimin bilgisini anlamanıza yardımcı olacaktır. Tecrübe için doktorunuzun 25 çeşit ameliyatla uğraşıp bunları iyi yapmak yerine 3-5 çeşit ameliyat ile uğraşıp bunları çok iyi yapmaya çalışması, yani özellikle bu ameliyat ile uğraşan bir cerrah olması da önemlidir. Özen ise çok kişisel bir konudur. Bunu anlamanın en iyi yolu doktorunuzun daha önceki ameliyat ettiği hastalarla temasa geçmek ve ameliyat süreçleri ile sonuçlarını dinlemek olacaktır. Bir estetik cerrahı en iyi, önceki ameliyatlarının sonuçlarına bakarak değerlendirebilirsiniz. Buradaki en önemli kriteriniz, hep aynı burunlar yerine yüz ile uyumlu yani kişiye özel planlanmış ve yapılmış farklı farklı hem doğa hem estetik burunlar görmeyi beklemek olmalıdır. Doktor seçiminde ekonomik boyut da bir kriter olarak görülebilir. Ancak unutmayınız ki kötü yapılmış bir ameliyatı düzeltmek çok daha pahalıya mal olmaktadır. Ayırdığınız bütçe kendinize verdiğiniz değer ile orantılı olmalıdır.
DOKTORUNUZU SEÇTİNİZ, PEKİ MUAYENE OLMAYA GİDERKEN NELER YAPMALISINIZ?
İlk olarak konu ile ilgili kısa bir araştırma yapın. Merak ettiğiniz soruları tek tek yazın. Öte yandan randevunuza en az 15 dakika erken gidin. Bu sayede hekiminizin bekleme salonundaki diğer hastaları ile karşılaşabilir ve onlarla iletişim kurabilirsiniz. Beğendiğiniz burunlar üzerinden bir istekte bulunmak çoğu zaman gerçekçi olmaz. Zira herkesin kıkırdağının gücünden kemiğinin yapısına, yüz oranlarından cilt kalınlığına kadar birçok dokusu ve ölçüsü farklıdır. O nedenle beğendiğiniz bir burun sizin yüzünüzle uyumlu ya da teknik olarak mümkün olmayabilir. Örnek resim olarak beğendiğiniz burunlardan ziyade beğenmediğiniz burunları göstermeniz sizin zevkinizin anlaşılması açısından daha uygun olacaktır.
BURUN ESTETİĞİ TİPLERİ NELERDİR?
Rinoplasti ameliyatları; küçültme ameliyatları, büyütme ameliyatları ve hem küçültme hem büyütme tekniklerinin uygulandığı ameliyatlar olmak üzere 3 gruba ayrılabilir. Sadece küçültme uygulanan hastalarda çıkarılan dokular burnun yeniden şekillendirilmesinde kullanılmaktadır. Büyütme ihtiyacı olan hastalarda ise kulak kıkırdağı, kaburga kıkırdağı, karın kası zarı veya saçlı derinin altından saça ve deriye zarar vermeden alınan zarlar kullanılabilmektedir. Büyütme ameliyatlarına daha ziyade sekonder (başka merkezde daha önce ameliyat olmuş) hastaların tedavisinde gerek duyulmaktadır.
BURUN ESTETİĞİ İÇİN İLK MUAYENE
Yapılan ilk görüşmede doktorunuz sizi muayene ettikten sonra sizinle ameliyat olma gerekçeniz, bu ameliyattan beklentiniz ve genel sağlık durumunuz gibi konuları görüşecektir. Bu ilk muayenede yanıt almak istediğiniz tüm soruları doktorunuza sorabilirsiniz.
BURUNDAN NEFES ALMA SORUNLARININ TANISI NASIL KONUR?
Burnun temel görevi sağlıklı nefes almayı sağlamasıdır. Burun estetiği düşünüyorsunuz; ancak aynı zamanda nefes problemleriniz de var. Peki bu nefes problemlerinin tanısı ve tedavisi nasıl yapılır?
Öncelikle ilk aşama burun içinin spekulum denilen bir alet yardımı ile muayenesidir. Bu sayede burnun 1/3- 1/2'lik bir alanı net olarak görülür. Bu alanda var olan septum (kıkırdak ve/veya kemik) eğrilikleri, et (konka, polip) büyüklükleri veya burun kanalı darlıkları ile burun taşları görülebilir. Ancak daha arka bölümlerin değerlendirilebilmesi için rinofarengoskop dediğimiz ışıklı kamera sistemlerine (endoskop) ihtiyaç vardır. Nefes alma şikâyeti ile başvuran hastaların muayenesi bu şekilde endoskopik olarak yapabilmektedir. Ayrıca burun içerisindeki eğriliklerinizin, et büyüklüklerinizin hatta darlıklarınızın yerini sayısal olarak ses dalgaları ile çalışan akustik rinometri cihazı ile net bir şekilde tespit edebilir.
Burnunuzdaki nefes alma sorunlarına yol açan bozuklukları doktorunuz tarafından görüntülendi, peki ne kadar etkili ve kaliteli nefes alıyorsunuz? Eğrilikler dışında burun kıkırdaklarınızdaki yetmezlikler de nefes almanızı güçleştirebilir. Bu gibi durumların tanısı ve tedavi sonrası takibi için ise rinomanometri ve PNIF denilen iki sistemden faydalanılmaktadır. Bu sistemler ise nefes kalitenizi ve miktarınızı ve nefes alış şeklinizi göstermektedir.
Bu yöntemlere ek olarak burun ve çevre dokular bilgisayarlı tomografi ile görüntülenebilir. Yeni nesil ileri tomografi cihazları tüm çekim boyunca tek bir Sinus-Waters direkt filminden daha az radyasyon vermektedir.
Tüm bu işlemler yapıldıktan sonra nefesiniz hakkında net ve bilimsel bilgilere ulaşabilirsiniz. Bu sayede burun estetiği ameliyatınızı olurken eş zamanlı olarak nefes sorunlarınızın da bilimsel teknikler ışığında çözülmesi mümkün oluyor.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATIMLA BERABER NEFES PROBLEMİM GİDERİLEBİLİR Mİ?
Estetik burun ameliyatı sırasında, var ise burunla ilgili her türlü solunum sıkıntınız (deviasyon, valf yetmezliği, et büyüklüğü gibi) eş zamanlı olarak tedavi edilmektedir. Bu iki ameliyatı eş zamanlı olmanız en doğru seçenektir. Çünkü nefes ameliyatı sırasında çıkarlan parçalar, estetik ameliyat kısmında kullanılabilmektedir. Nefes ameliyatını önce olduğunuz takdirde böyle bir şansınız olmayacaktır.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATIMIN SONUCU NASIL OLACAK?
Burun estetiği ameliyatınız ile ilgili belki de en fazla merak ettiğiniz konu budur. Bunun için doktorunuz çeşitli açılardan standardize resimlerinizi çekecektir. Daha sonra yüzünüz, üç boyutlu bir tarayıcı ile (örneğin Vectra 3D gibi) taratılır. Burnunuzun uzunluğunu, genişliğini, kalkıklığını, yüzünüz ile uyumunu, çeşitli açı ve oranları ve daha birçok parametreyi sistem otomatik olarak sunar. Bu hesaplamaları yaptıktan sonra 3 boyutlu resimleriniz üzerinden ameliyat simülasyonunuz gerçekleştirilebilir. Bu sayede muayene sonrasında ameliyat sonucunuzu gerçeğe en yakın hâli ile 3 boyutlu olarak görmüş oluyorsunuz.
BURUN ESTETİĞİNDE CERRAHİ TEKNİKLER NELERDİR?
Burun estetiği ameliyatları genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Zira lokal anestezi altında hasta konforunun tam olarak sağlanması güçtür. Bununla beraber, genel anestezi altında tansiyon, istenilen seviyede tutulabilmekte; kanama, en aza indirilebilmektedir. Öte yandan lokal anestezi ile tam bir burun ameliyatından ziyade daha küçük işlemler de yapılabilir.
Estetik burun ameliyatı dört farklı şekilde yapılabilir. Tüm bu yöntemlerin toparlanma ve iyileşme süreçleri farklılık göstermektedir.
1) Açık Teknik: Bu ameliyat sırasında cerrah, kolumellada (iki burun deliğini birbirinden ayıran sütun) enine küçük bir kesi açar ve buradaki deriyi burnun uç kısmından sıyırarak içerideki kemik ve kıkırdağı incelikle biçimlendirir. Bu işlem, burnun alt kısmında çoğu zaman hiç fark edilmeyen küçük bir iz bırakır. Bu tekniğin avantajı, buruna tam hâkimiyet sağlaması ve burun ucunun dikişler ile sağlam bir şekilde şekillendirilmesine olanak vermesidir. Dezavantajları ise kolumellada kalabilecek hafif bir iz riskidir. Klinik olarak hastaların neredeyse tamamında bu iz 1. yıl sonunda zor seçilecek şekilde iyileşir. O nedenle bu risk çok düşüktür. Bu teknik günümüzde dünyada en sık kullanılan burun ameliyatı tekniğidir.
2) Kapalı Teknik: Bu teknikte kesiler burun deliklerinin içinden yapıldığı için hemen hemen gözle görülür hiçbir iz kalmaz. Öte yandan, klasik kapalı tekniklerde burun ucuna açık teknikteki gibi hâkimiyet sağlanamadığı için burun ucu, dikişlerle şekillendirilemez. Burun ucunun şekillendirilmesi gerekmeyen hastalarda tercih edilebilecek bu teknik, günümüzde popülerliğini kaybetmiştir.
3) Doğurtma Yöntemi: Bu teknikte burun içinden iki paralel kesi ile burun kıkırdakları doğurtulup şekillendirilir. Açık teknikteki gibi hâkimiyet sağlaması, öte yandan kapalı teknik gibi kolumellada (iki burun deliğini birbirinden ayıran sütun) kesi yapılmaması bu tekniğin avantajlarıdır. Bu tekniğin dezavantajı ise paralel kesilerden birisinin burun ucu destek mekanizmalarından birine (scroll area) yapılmak zorunda olmasıdır. Bu teknikte bu yapının burun ucu düşüklüğüne neden olmaması için ameliyat sonunda scroll alanın tekrar onarılması konusunda yaygın bir görüş birliği mevcuttur.
4) Modifiye Doğurtma Yöntemi: : Bu teknik burun ucunun, açık teknikteki gibi görüntülenmesine olanak tanır; kolumellada (iki burun deliğini birbirinden ayıran sütun) ise kapalı teknikte olduğu gibi iz bırakmaz. Ayrıca doğurtma tekniğinin aksine burun içinde ikinci bir kesi yapılmadığı için, burun ucu destek mekanizmaları korunmuş olur. Dr. Kamburoğlu tarafından yeni dikiş teknikleri eklenerek geliştirilen bu yöntem, Dünya Estetik Cerrahi Birliğinin (ISAPS) resmi yayın organı olan Aesthetic Plastic Surgery dergisinde 2014 yılında yayınlanmıştır.
Kapalı (modifiye doğurtma) yöntem primer (daha önce ameliyat olmamış) hastalar için uygun teknik olabilmektedir; ancak bazı durumlarda (daha önce geçirilmiş cerrahi varlığı, burunun her iki yanındaki dokuların birbirinden asimetrik olduğu durumlar, yatık veya eğri burunlar, burun deliklerinin çok küçük olması vb. gibi) tercih edilmemektedir. Açık teknik kabartılı yara iyileşme öyküsü olmayan tüm hastalar için uygundur. Burada en önemli olan nokta, her hastaya aynı teknikle işlem yapmak yerine, hastaya özel olarak teknikleri seçmek ve her iki tekniğe de tam hakim olabilmektir.
KAPALI VE AÇIK BURUN ESTETİĞİ ARASI FARK NEDİR? HANGİ AMELİYAT TEKNİĞİ DAHA İYİDİR?
Bu yazıda kapalı ve açık burun ameliyatı arasındaki farkları ve bu tekniklerin birbirlerine göre olan avantajları ile dezavantajlarını bulacaksınız. Öncelikle günümüz literatüründe hangi tekniğin daha iyi olduğu ile ilgili tartışma yerini 'Hangi hastada hangi tekniği uygulamak daha iyidir?' sorusu almıştır. Doğrusu tüm tekniklere hâkim olup, uygun hastada uygun tekniği seçmektir. Gelelim tekniklerin farklarına ve gelişimlerine.
Burun estetik ameliyatları 1887 yılında kapalı teknik ile başlamıştır. 1957 yılında ise açık teknik literatüre tariflenmiştir. Yani klasik kapalı teknik, sanıldığının aksine açık teknikten tam 70 yıl önce tariflenmiştir. Açık tekniğin yaygınlaşması ise 1970'leri bulmuştur. Kapalı teknik ile açık tekniğin temel farkı, kapalı tekniklerde burun delikleri arasındaki bölmede dışarıdan bir kesi yapılmaz iken açık teknikte buradan bir kesi yapılır. Kapalı tekniklerin kesileri burun içerisindedir. Burun içinde yapılan bu kesilerin bir kısmı açık teknikte de aynen mevcuttur. Aşağıdaki resimde solda açık teknik kesisi, sağda ise kapalı teknik kesileri görülmektedir.
Sağdaki resimde görülen 1 numaralı burun içinden yapılan kesi klasik kapalı tekniğe aittir. Ancak bu kesi ile aşağıdaki resimde lacivert ile görülen burun ucu kıkırdaklarına direkt ulaşmak mümkün değildir. Açık tekniğin tarif edilmesinin temel nedeni burun ucuna dokuların kendi anatomik pozisyonlarında direkt 3 boyutlu hakimiyet sağlamasıdır. Öte yandan kapalı tekniğin çok daha sonra tariflenmiş 'Doğurtma' yönteminde burun ucu kıkırdaklarına direkt hakimiyet mümkündür. Yukarıdaki resimdeki 1 ve 2 numaralı kesiler aynı anda yapılarak aralarında kalan kıkırdaklar deliklerden dışarı çekilerek şekillendirilebilir.
Doğurtma tekniğindeki 1 numaralı kesi, bazı önemli bağların olduğu alana denk gelmektedir. Bu 1 numaralı kesi olmadan doğurtmanın sadece 2 numaralı kesi ile de yapılması mümkündür. Bilimsel olarak literatüre, tek kesi ile yapılan doğurtma tekniğinin gelişimine katkıda bulunmuş olmak benim için ayrıca mutluluk vericidir. Bu durumda sağ ve sol alt burun ucu kıkırdakları (yukarıdaki resimde bulunan lacivert alan) sadece 2 numaralı kesi ile deliklerden dışarı ayrı ayrı doğurtulup şekillendirilebilinir. Ancak tüm doğurtma tekniklerinde bu sağ ve sol kıkırdakları birbirine dikebilmek için hepsini tek bir burun deliğinden ayrıca çıkarmak gerekmektedir. Kapalı burun ameliyatının ileri hali olan doğurtma teknikleri, burun ucu kıkırdaklarına direkt hakimiyet olanağı verse de, dokular kendi orijinal anatomik pozisyonlarında ve açılarında değil de burun deliklerinden çekildikleri pozisyonda şekillendirildiklerinden ötürü, her hastaya uygun değillerdir. Ciddi eğriliği olan hastalar, anatominin değiştiği ikincil ameliyat olacak hastalar, her iki burun yanındaki dokular arasında (çoğu zaman yüzde de) asimetrisi olan hastalar, burun delikleri küçük olan hastalar, ultrasonik kemik şekillendirici kullanılması gereken hastalar gibi hastalar bu teknik için iyi birer adaylar değillerdir. Burun ucu kıkırdakları simetrik, kemik yapı bozuklukları ultrasonik kemik şekillendirici gerektirmeyen daha kolay burunlar doğurtma ile kapalı burun ameliyatı için daha uygun adaylardır. Açık teknik ile burun ucu kıkırdakları kendi anatomik pozisyonlarında 3 boyutlu olarak şekillendirilebildikleri için yüksek hassasiyete sahiptir ve tüm hastalara uygundur. Klasik kapalı burun ameliyatı günümüzde bazı minör revizyonlar hariç çoğu cerrah tarafından tercih edilmemektedir.
KLASİK KAPALI TEKNİK BURUN ESTETİĞİ | AÇIK TEKNİK BURUN ESTETİĞİ |
DOĞURTMA / MODİFİYE DOĞURTMA TEKNİKLERİ (MODİFİYE KAPALI) |
|
Kesiler | Burun İçerisinde | Burun içerisinde ve her iki burun deliği arasındaki bölümde enine kısa kesi | Burun İçerisinde |
Burun Ucu Hakimiyeti | Yok | Yüksek | Yüksek |
Uygulanabileceği Burunlar | Burun sırtı işlemleri | Her türlü burun | Burun delikleri dar olmayan, her iki yandaki dokular arasında asimetrisi belirgin olmayan, ciddi eğriliği olmayan hastalar vb. |
Hassasiyet | Düşük | Tüm Hastalarda Yüksek | Sadece Uygun Hastalarda Yüksek |
Burun Ucu Dokuları 3 Boyutlu Olarak Kendi Orijinal Anatomik Pozisyonlarında Görme ve Şekillendirme Olanağı | Yok | Var | Yok |
Burun Ucunu Dikişler ile Şekillendirme Olanağı | Yok | Var | Var |
Piezotome Gibi İleri Teknoloji Ultrasonik kemik Şekillendirme Cihazlarının Kullanılma Olanağı | Sınırlı | Var | Sınırlı |
Revizyon İçin Uygunluk | Küçük revizyonlar | Tüm revizyonlar | Küçük revizyonlar |
7. Günde Ödem | Literatüre Göre Diğer Yöntemlerle Benzer | Literatüre Göre Diğer Yöntemlerle Benzer | Literatüre Göre Diğer Yöntemlerle Benzer |
İyileşme | Literatüre Göre Diğer Yöntemlerle Benzer | Literatüre Göre Diğer Yöntemlerle Benzer | Literatüre Göre Diğer Yöntemlerle Benzer |
Açık tekniğin kapalı tekniklere göre dezavantajı her iki burun deliği arasındaki alanda yapılan küçük bir kesi olmakla beraber çok yüksek olasılıkla (hastadan hastaya farklılık olabilir) bu iz 1. yıl sonunda bakıldığı zaman zor fark edilecek düzeyde olur. Öte yandan burun tabanı genişliği nedeni ile burun tabanı daraltılması gereken bazı hastalar vardır. Bu hastalarda izler, burun delikleri ve kanatların altına yerleştirilir. Taban daraltma hem açık hem de kapalı tekniklerde aynı şekilde yapılmaktadır. Taban daraltma izleri de benzer şekilde hastadan hastaya farklılık gösterebilmekle beraber hastaların neredeyse tamamına yakınında 1. yıl sonunda bakıldığı zaman zor fark edilecek düzeyde olur.
Kapalı ve açık teknikler arası literatürdeki çalışmalara göre iyileşme açısında 7. günden sonra farklılık görülmemiştir. Özellikle bu tekniklerin karşılaştırıldığı çalışmaların önemli bir kısmının ülkemizden yayımlanmış olması dikkat çekicidir. Açık tekniğin kapalı tekniğe bir diğer üstünlüğü de ileri teknoloji kemik şekillendirme cihazı olan Piezotome gibi ultrasonik sistemlerin bu tekniğe daha uygun olması ve her şekilde kullanılabilmesidir. Kapalı tekniklerde bu sistemlerin kullanımı çok sınırlıdır. Kapalı tekniklerde bu cihazın kullanımı çok sınırlıdır.
Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere tüm tekniklerin dezavantajları ve avantajları vardır. Özetle açık tekniğin kapalı tekniğe avantajları tüm dokuları kendi orijinal pozisyonlarında ve açılarında direkt görebilme imkânı ve ileri teknoloji ultrasonik kemik şekillendirme cihazlarının kullanılabilmesidir. Kapalı tekniğin (doğurtma) ise avantajı burun delikleri arasında bir kesi olmamasıdır. Üyesi olduğum The Rhinoplasty Society'de yapılan bir çalışmaya göre, cerrahların ¼'ü ameliyatlarının yarıdan fazlasında açık, ¼'ü ise kapalı teknik tercih etmektedirler. En başta da belirttiğim gibi, önemli olan ise tüm tekniklere hâkim olmak ve uygun hastada uygun tekniği seçmektir.
BURUN AMELİYATLARINDA KESİLER NEREDE OLUR?
Kapalı burun ameliyatlarında burun içerisinde, açık burun ameliyatlarında buna ek olarak burun delikleri arasındaki bölmede küçük bir kesi olur. Burun tabanı daraltmak amacı ile de burun kanatlarının hemen yanında kesiler yapılabilir. Burun derisini azaltmak amacı ile burun sırtında kesi yapılması görünen alanda iz bırakacağı için tercih edilmez iken rinofima gibi burun derisinin kalınlaşarak ilerlediği bazı hastalıklarda bu tekniklere başvurmak gerekebilir.
RİNOPLASTİ, SEPTORİNOPLASTİ, SEPTOPLASTİ... BUNLARIN FARKI NEDIR? HANGİ DURUMDA HANGİ AMELİYAT GEREKLİDİR?
Rinoplasti burun şeklinin değiştirilmesine genel olarak verilen isimdir. Burun estetiği anlamında da kullanılmaktadır. Septoplasti ise burun şekline etki etmeden, burun delikleri arasındaki bölmenin nefes alma sorununa yol açan eğrilik gibi bozukluklarının tedavi edildiği ameliyat şeklidir. Septorinoplasti ise bu iki işlemin eş zamanlı uygulanmasıdır. Hayatınızın bir döneminde estetik burun ameliyatı olmayı düşünüyorsanız ve nefes alma sorununuz var ise en uygunu bu iki işlemi beraber olmaktır. Aksi halde önce septoplasti olur iseniz rinoplasti ameliyatınız sırasında kullanılabilecek septuma ait kıkırdaklar alındığı ya da şekil değiştirdiği için kullanılamaz. İkisini beraber olduğunuzda ise eğrilik yapan kıkırdaklar atılmadan estetik amaçlı kullanılabilmektedir. Hiçbir zaman estetik ameliyat olmayı düşünmüyor iseniz sadece nefes almanızın düzelmesi amaçlı septumunuzdaki sorunların septoplasti ameliyatı ile tedavisi de uygundur.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATINDA BURUN KEMİKLERİ KIRILIYOR MU, BU AMELİYAT AĞRILI BİR İŞLEM MİDİR?
Burun estetiği ameliyatında burun kemikleri kırılmaz. Kemikler çeşitli aletlerle kontrollü olarak kesilir ve/veya törpülenir. Bu işlem için en sık cerrahi aletler kullanılır. Bunlara ek olarak mikromotor ve ultrasonik kemik şekillendirme cihazı olan Piezotome gibi cihazlar da kullanılmaktadır. Burun ameliyatı genel olarak ağrılı bir işlem değildir. Ayrıca her hastada maksimum konfor sağlamak için ameliyat sırasında özel uyuşturma teknikleri uygulanır. Bu sayede tüm hastaların oldukça rahat bir ameliyat sonrası dönemi geçirmesi hedeflenir.
ULTRASONİK RİNOPLASTİ (ULTRAPLASTİ) NEDİR?
Burun estetiği ameliyatının en önemli kısımlarından birisi şüphesiz ki kemik şekillendirilme işlemidir. Bu işlem hem alnınız ve orta yüzünüzle hem de çenenizle tam uyumlu olarak tasarlanmalı ve yapılmalıdır. Klasik rinoplastide bu işlem, çeşitli cerrahi aletler ile yapılmaktadır. Ultrasonik rinoplastide ise bu işlem ultrasonik bir cerrahi sistem yardımı ile yumuşak dokulara ve kıkırdaklara hiçbir zarar vermeden çok hassas bir şekilde gerçekleştirilir. Bu teknik özellikle eğri burunları veya kalın kemikleri olan hastalarda klasik yöntemlere göre ciddi üstünlük sağlar. Kullanılacak ultraplasti sistemleri burun estetiği için özel tasarlanmış cihaz-uç kombinasyonlarından oluşmalı ve burun estetiği için T.C. Sağlık Bakanlığı ve F.D.A (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) onaylı olmalıdır. Diş hekimliği cihazları ile burun estetiği ameliyatı yapılması uygun değildir. Piezotome gibi ileri teknoloji cihazlarda ayrıca burun estetiğinde kemik şekillendirme için oldukça önemli olan yüksek devirli bir mikro-motor sistemi de bulunmaktadır.
LET DOWN VE PUSH DOWN YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Bu tekniklerin felsefesi yaklaşık 50 yıl önce tarif edilmiş olup bazı sorunlar nedeni ile Dünya'da yıllarca kullanılmamıştır. Son zamanlardaki ilerlemelerle uygun hastalarda tercih edilebilecek teknikler arasında girmiştir. Bu tekniklerin temelinde burun kıkırdak ya da kıkırdakla beraber kemik sırtının açılmadan işlem yapılması, küçültme yapılacaksa burun yan duvarlarından özel birkaç işlem yapılarak burnun küçültülmesi hedeflenir. Kemerli burunlarda yüksek kemer nüksü ihtimali ile tercih edilmesi giderek azalırken, sırtı düz ancak total küçültme gerektiren burunlarda kemer nüksü gibi bir ihtimal olmadığı için tercih edilirliği artmaktadır. Ancak bu grup hasta ülkemizdeki rinoplasti adaylarının küçük bir kısmını oluşturmaktadır. Özetle seçilmiş hastalarda başarı ile uygulanabilir ancak hasta seçiminin çok iyi yapılması gereklidir.
KALIN DERİ BİR SORUN MUDUR? KALIN DERİLİ BURUNLAR İÇİN ÖZEL YÖNTEMLER VAR MIDIR?
Burun küçültme işlemi sırasında alttaki kemik, kıkırdak, bağ dokusu, mukoza vb. tüm dokular şekillendirilip küçültülürken burun sırtı derisi aynen yerine iade edilmektedir. Modern tekniklerde görünen alanda bir iz bırakmamak için burun derisinin direkt kesilerek alınması tercih edilmez. Bazı özel durumlarda ameliyatta deri altından inceltme manevraları yapılabilir ancak bu manevraların sınırı deri dolaşım bozukluğu riski yaratmama sınırında kalmalıdır. Kalın deri normalden daha fazla ödem tutan bir dokudur. Normalde ince şişliklerin ortalama 1 yılda geçmesi beklenirken kalın derili hastalarda 2 yıla kadar uzayabilmektedir. Kalın deri tedavisinde ameliyattan önce krem ya da hap tedavisi, ameliyattan sonra ise özel bantlar, krem, hap, steroid enjeksiyonu ya da cihazlarla derinin tedavisi gibi birçok alternatif mevcuttur. Burun estetiği ile sık uğraşan cerrahların hâkim olduğu bu protokollerden uygun olanlarını doktorunuz size önerecektir.
EN ZOR BURUNLARIN EĞRİ BURUNLAR OLDUĞU DOĞRU MUDUR?
Eğri burunlar ileri derecede burun ameliyatı bilgisi gerektiren burun tiplerdir. Zira eğriliğin tedavi edilmesi için yüzlerce yöntem mevcuttur. Hepsine hakim olup hasta için uygun olanlarını seçmek de ancak tecrübe ve bilgi birikimi ile olur. Eğri burunların tedavisinde en etkili ve ileri yöntemlerden birisi 'Extracorpreal Septorhinoplasty' olarak adlandırılan, tüm eğriliklerin masada tedavi edildiği ve vücuda geri yerleştirildiği yöntem gelmektedir. 50 yıllık bir teknik olmasına rağmen burun stabilizasyonu açısından içerdiği riskler 2019 yılında Dr.Kamburoğlu tarafından Plastik Cerrahinin en prestijli dergisi Plastic and Reconstructive Surgery'de yayımlanan makalesi ile çözülmüştür.
BURUN AMELİYATLARINDAN SONRA MASAJ YAPMAK GEREKLİ MİDİR?
Çoğu burun ameliyatından sonra masaj gerekmez. Ancak bazı özel durumlarda doktorunuz size masaj önerebilir.
RİNOPLASTİ AMELİYATINI LOKAL ANESTEZİ İLE OLABİLİR MİYİZ?
Hayır, lokal anestezi ile estetik burun ameliyatı yapılmaz. Bunun birden fazla nedeni var. İlk olarak lokal anestezi ile burun ameliyatı hem hasta hem de hekim açısından konforlu bir işlem değildir. İkinci olarak ise lokal anestezi ile kan basıncı istenilen seviyede tutulamadığı için ameliyat boyunca kanamalara neden olabilir. Bu da kanlı bir ortamda çalışmak demek olacağı için yapılacak işin hassasiyetini etkileyebilir. Bu ameliyat çok yüksek konsantrasyon ve hassasiyet gerektiren bir ameliyattır.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYAT SÜRESİ NEDİR?
Ameliyat süresi, yapılacak işlemin miktarına ve uygulanacak tekniğe göre değişir. O nedenle standart bir ameliyat süresi söz konusu olamaz. Tüm ameliyatların kesin bitiş noktası, ameliyat sonucunuzun doktorunuzun içine sindiği ve 'Çok güzel oldu...' dendiği andır. Yüzünüzün ortasında duran ve hayat boyu sizin mutluluğunuzda rol oynayacak bir yapı için siz ne kadar özeniyorsanız emin olun, doktorunuz daha fazla özeniyordur.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATINDAN SONRAKİ İYİLEŞME SÜRECİ NASILDIR?
Ameliyat bitiminde burun içerisine silikon hava kanallı splintler yerleştirilir. Bu splintler klasik tamponlardan farklı olarak ameliyattan hemen sonra burundan nefes alınmasını sağlarlar ve çıkartılırken klasik tamponlar gibi acıtmazlar. Ameliyat sonrası oluşabilecek şişmeyi azaltmak için ilaç ve buz tedavisi uygulanır. Ağrı hastaların neredeyse tamamında hiç olmamakla beraber bazı hastalarda oldukça hafif düzeyde olabilmektedir. Ameliyat bitiminde burnunuz yeni şeklini muhafaza edebilmesi için özel bir plastik malzeme içerisine alınır. 7-10 gün sonra burun üzerindeki bu plastik koruyucu çıkarılır. Bu zaman civarında kaba şişlikler inmiş; ince şişlikler halen devam eder şekildedir. Bu ince şişlikler, sizi tanımayanların anlamayacağı, tanıyanların da: 'Hafif bir şişlik var.' diyebileceği şekildedir. Rinoplasti ameliyatının nihai sonucuna ulaşmak en az 1 yıl kadar bir süre alacaktır. Morluklar kişiden kişiye değişmekle beraber, geliştirilen ultrasonik rinoplasti ve özel yeni teknikler sayesinde hastalarının birçoğunda hiç morluk görülmemekte veya bazılarında biraz az morluk oluşmaktadır. Morluk olan hastalarda ise bu morluklar birkaç gün içerisinde tamamen geçmektedir. Morarıp morarmaması nihai ameliyat sonucuna etki etmemektedir.
AMELİYAT SONRASI NE ZAMAN BURUNDAN NEFES ALABİLİRİM?
Hemen. Zira güncel rinoplasti teknikleri arasında içinde hava kanalı olan 'Doyle' silikon splintler kullanılmakta ve bu da hastalara hemen burundan nefes alma imkânı tanımaktadır.
BURUN ESTETİĞİNDE CERRAHİ OLMAYAN YÖNTEMLER NELERDİR?
Bu tekniklerden en sık uygulananı burnu çeşitli dolgu maddeleri ile şekillendirmedir. Burun dolgusu olarak adlandırılan bu yöntemde en sık kullanılan dolgu maddesi ise Hyaluronic Asit içeren dolgu maddeleridir. Hyaluronic Asit vücudunuzun hemen her yerinde bulunan bir bağ doku elemanıdır. Laboratuvarda hazırlanmış bu dolgular yapıldıktan belli bir süre zamanla sonra erirler, yani kalıcı değillerdir. Burun dolgusu örneğin burun kökünde çöküklüğü olan ve ameliyat olmayı düşünmeyen bir hasta için iyi bir seçenek olabilir. Öte yandan ileride bir gün ameliyat olma planı var ise bu tip bir işlem ameliyat alanında hafif de olsa geçirilmiş bir işlem sayılacağı için önermemekteyiz. Burun dolguları ile burun ucu şekillendirme işlemleri burun ucunu büyüteceği için ancak bazı hastalar için uygundur.
En sık kullanılan ikinci ameliyatsız burun estetiği uygulaması burun botoksu yani botulinum toksin (Botox, Dysport) uygulamasıdır. Botulinum toksin sadece ve sadece uzun etkili kas gevşetici bir ilaçtır. Hacim ya da şekil vermez. Burun delikleri arasındaki deri boyunca uzanan ve burnu aşağı çeken kasları fazlaca aktif olan hastalarda, bu kaslara botulinum toksin uygulaması, burun ucunun aşağı çekilmesini hafifletilebilir.
Diğer bir ameliyatsız burun estetiği yöntemi ise burunun iple asılmasıdır. Ancak burunda ip ile asılan hemen hemen hiçbir doku kalıcı olarak asıldığı yerde durmaz. Zira ya ip dokuyu keser ya da zamanla ip gevşer. Ayrıca burun bölgesine konulacak herhangi bir yabancı cisim, ameliyatla dahi konulsa, uzun dönemde reaksiyon verebilir ve istenmeyen sonuçlar doğurabilir. O nedenle burun iple asma yöntemleri kliniğimizde uygulanmamaktadır.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATINDAN ÖNCE VE SONRA YAPMAMIZ VE YAPMAMAMIZ GEREKENLER NELERDİR?
Ameliyat Öncesi
Ameliyata girmeden önce aşağıda belirttiğimiz hususları dikkate almanız önemlidir:
• Ameliyat öncesi muayenenizde doktorunuz size başka bir hastalığınız olup olmadığını, düzenli kullandığınız ilaçları, herhangi bir alerjiniz olup olmadığını ve daha önceki ameliyatlarınızı bir form ile soracaktır. Genel anestezi alabilmeniz için gerekli bazı tahliller ameliyatınızdan önceki hafta yapılacak ve bunların sonuçları doktorunuzun beraber çalıştığı size özel anestezi doktoru tarafından da değerlendirilecektir.
• Ameliyattan önce sağlığınızla ilgili bir probleminizin olmadığından emin olmalısınız. Fiziksel koşullarınızın iyi olması önemlidir; çünkü bu durum, ameliyat sırasındaki riskleri azaltır ve daha hızlı bir iyileşme süreci sağlar. Hâlihazırda devam ettiğiniz tedavi veya tedaviler var ise bunu doktorunuza bildirmelisiniz. Amacımız; olası komplikasyonları en aza indirmek, cerrahi uygulamanın sonucunu artırmak ve sizlere günümüzün mevcut şartlarındaki en yüksek hasta güvenliği şartlarını sağlamaktır.
• Aspirin vb. içeren kan sulandırıcılar ile Ibuprofen içeren ağrı kesiciler ve grip ilaçlarını ameliyattan önceki en az 1 hafta ve sonraki 1 hafta kullanmamanız gerekmektedir. Coumadin tarzı kan sulandırıcı ve/veya anti-romatizmal ilaç kullanımı varlığında ise tedavi protokolü biraz daha farklı olmakla birlikte bu durum, doktorunuz tarafından size ayrıntılı olarak anlatılacaktır.
• Doğum kontrol hapı (âdet geciktirici) kullanıyorsanız ameliyattan önceki 1 ay ve sonraki 1 ay bu ilaçları tamamen bırakmanız gerekmektedir. Roacutane vb. ilaçlar kullanıyor iseniz ameliyattan 6 ay önce bu ilaçları bırakmış olmanız önerilir.
• E vitamini, sarımsak, vişne, kiraz, ginseng, yeşil çay, tarçın, bitki çayları, gotu kola (Centella Asiatica), keten tohumu, resveratrol (kırmızı şarap özü) gibi maddeler de kan sulanmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle ameliyattan en az 1 hafta öncesine kadar bu maddeleri almamanız gerekir. Ameliyattan sonra da en az 2 hafta bu maddeleri kullanmamanız önerilir.
• Sigara içiyorsanız ve daha önce ameliyat olmadı iseniz genel anestezinin risklerini azaltmak için, ameliyattan 4 hafta önce sigarayı bırakmanız tercih edilir. Daha önce burun ameliyatı oldu iseniz ameliyat sonucunu da etkileyeceği için sigarayı mutlaka bırakmanız gerekir.
• Kalın deriniz var ise ameliyattan önce size özel bir cilt protokolü başlamak gerekebilir. Bu konu ile ilgili muayeneniz sırasında ayrıca aydınlatılırsınız.
• Ameliyattan önceki 3 hafta içerisindeki her türlü hastalığınız ve kullanmanız gereken bütün ilaçlar hakkında (tüm ağrı kesiciler dâhil) hem cerrahınıza hem de özel anestezi doktorunuza bilgi veriniz.
• Doktorunuz hastaneden bağımsız özel bir anestezi doktoru ile çalışıyorsa, tüm bu konular hakkında özel anestezi doktorunuzu da her an arayabilir ve destek alabilirsiniz. Bu durum ameliyat sonrası dönem için de geçerlidir
• Ameliyattan 2-7 gün önce HydraFacial MD vb. bir cilt bakım sistemi ile cildinizi ameliyat sonrası bantlı erken döneme hazırlayabilirsiniz.
• Ameliyattan önceki 1 hafta ve sonraki 2 hafta süresince günde 2 kez 500 mg C vitamini kullanımı, yara iyileşmenizin hızlanmasına yardımcı olacaktır.
• Ameliyattan önce burun kıllarınızı (ve varsa bıyığınızı) kesmeniz önerilir. Ancak bunların cımbız ile çekilmesi folikülit (kıl kökü iltihabı) ihtimali nedeni ile sakıncalıdır.
• Ameliyattan 1 gece önce yüzünüzü üst düzey bir cilt bakım markasının cildinize uygun bir ürünü ile temizleyiniz.
• Genel anestezi alabilmeniz için ameliyattan önceki 8 saat aç ve 4 saat susuz kalmanız gereklidir.
• Hastaneye gelirken önden düğmeli pijama getiriniz. Gecelik getirmeyiniz.
Ameliyat Sonrası
• Ameliyattan sonra bir süre herhangi bir şey yememeniz veya içmemeniz gerekir. Hastanede bulunduğunuz sürede hemşireler size ne zaman su içmeye başlayabileceğinizi söyleyeceklerdir. Ameliyatın 4. saatinde su içmeye başlayabilir, 6. saatin sonunda ise yavaş yavaş katı gıdalara geçebilirsiniz. (8 saat ve sonrasında her türlü gıdayı tüketebilirsiniz. Suyu bol tüketmeniz önemlidir. Yalnızca ilk 1 ay ağzınızı çok fazla (zorlayarak) açmamaya özen gösterin. Çiğnedikleriniz burnunuza bir zarar vermez. Sakız çiğneyebilirsiniz. Su içmeye başladıktan sonraki 24 saat bol su tüketmeniz önerilir.
• Ameliyattan sonra ilk 24 saatte makattan gaz veya dışkı çıkışı olmaması durumunda lütfen hemşireleri (veya taburcu oldu iseniz doktorlarınızı) bilgilendiriniz.
• Ameliyattan sonra mümkün olan en erken saatte (hemşireler tansiyonunuzu ölçüp yürümeniz açısından bir sorun olmadığını söylediklerinde) bir refakatçi ve hemşire eşliğinde yürüyüş yapmanız gerekmektedir. Bu planlamayı size özel anestezi doktorunuz yapacak ve ameliyattan sonra sizi ziyaret edecektir. Ayrıca yattığınız süre içinde de yatağın içeresinde bacaklarınızı ve ayaklarınızı hareket ettirmeniz önerilir. Hastanede kaldığınız sürece ne kadar çok yürürseniz anestezinin tüm ameliyatlarla ortak risklerinden biri olan bacak toplar damarlarında pıhtı oluşma riskinin o kadar önüne geçilmiş olur. Ameliyatınız süresince güvenlik önlemi olarak bacaklarınızda, bu amaçla özel bir makina çalıştırılmaktadır. Cerrahınızın çalıştığı size özel anestezi doktorunuz sizinle bu noktaların tümünde birebir ilgilenecektir.
• Ameliyattan sonra ilk 24 saat her iki gözünüzün üzerine 2 saatte bir yenisi ile değiştirerek buz uygulaması yapmanız önerilmektedir. Buz uygulamasına her saat başı 10 dakika ara verebilirsiniz. Buz uygulamasının en kolay yolu iki adet muayene eldiveninin içerisine buzları koyup bunları birbirine bağlayıp göz üzerine koymaktır. Alternatif olarak soğuk jel paketlerinden de yararlanabilirsiniz. Ancak bu ürünler çok hızlı ısındığı için daha sık değiştirmeniz gerekecektir. Buz uygulaması sayesinde, az da olsa oluşabilecek şişlik ve morlukların asgari düzeye indirilmesi sağlanmaktadır.
• Yeni ameliyat teknikleri sayesinde çoğu hastada hiç oluşmayan ancak bazen az miktarda oluşabilen morluklarınızı geçirmek için ameliyattan hemen sonra Auriderm XO veya Arnica jeli günde 2 kez kullanabilirsiniz.
• Ameliyattan sonra bir gece gözlem altında olmanız için hastanede yatmanız önerilir. Doktorunuz ameliyattan sonraki sabah sizi taburcu etmeye gelecektir. Taburculuk saatiniz öğlen 11:00 - 12:00'dir. Taburculuğunuz sırasında size burada yazılan ilaçlar ve bazı ek ilaçlar reçete edilecektir. Yalnızca Arnica jeli ameliyattan önce almanız ve hastaneye gelirken yanınızda getirmeniz önerilir.
• Ameliyattan sonra ilk 24 saatte bazı hastaların burnundan hafif bir sızıntı olabilir. Bu durum normaldir ve telaş etmenize gerek yoktur. Burun ucunuzdaki sızıntıyı emmesi için konulmuş gazlı bezi taburculuğunuzdan sonraki gün tamamen çıkarabilirsiniz.
• Ameliyattan sonraki ilk 3 gün göz yaşınız akabilir. Bunun sebebi normalde bir kanal vasıtası ile göz kapaklarınızın içerisinden burun içerisine akan göz yaşı, şişlikler nedeni ile bu yolu kullanamayacak ve dışarı akacaktır. Geçicidir.
• Silikon splintler hava kanallı oldukları için, burnunuzda bulundukları süre içinde nefes alabilirsiniz. Hastaneden çıkarken size bu hava kanallarının tıkanmasını engellemek için günde 3 defa her bir kanala 3 cc sıkacağınız bir sıvı verilecektir. Bu silikon splintler çıkartılırken klasik yapışan tamponlar gibi herhangi bir ağrı veya acı vermezler.
• Burnunuzdaki plastik koruyucuya su değdirmeden kuaför usulü başınızı ve dilediğiniz gibi vücudunuzu yıkayabilirsiniz.
• BURNUNUZUN İÇİNE VEYA ÜSTÜNE DOKUNMADAN ÖNCE HER SEFERİNDE MUTLAKA ELLERİNİZİ İYİCE YIKAYINIZ. MÜMKÜNSE DEZENFEKTAN İLE ELLERİNİZİ TEMİZLEYİNİZ.
• İlk banyonuzu yaptıktan sonra makyaj yapabilirsiniz. Ancak bantlara makyaj malzemesi değdirmemeniz önerilir. Ameliyattan 2 gün sonra kaşlarınızın yanlarını, 2 hafta sonra ise kaşlarınızın ortasını aldırabilirsiniz.
• Bazı hastaların ameliyatlarında ağız içerisinde üst dudağın iç kısmından (dişler ile dudak arkasından) 1-2 cm'lik küçük bir kesi yapmak gerekebilmektedir. Eğer sizde bu işlem yapıldı ise ameliyattan sonraki ilk gün sıvı şeylerle beslenmeniz, ikinci gün yumuşak gıdalara geçmeniz önerilir. Üçüncü gün, dilediğiniz gıdayı tüketebilirsiniz. Ayrıca ilk üç gün boyunca her yemekten sonra ağzınızı su ile çalkalamanız gerekmektedir.
• Ameliyattan hemen sonra eğer üst dudak içerisinde küçük bir kesiniz yok ise dişlerinizi fırçalayabilirsiniz. Dudak içerisinden kesi yapılması gereken bazı özel durumlarda diş fırçalama 1 gün ertelenmelidir.
• Hastaneden çıkarken size, ameliyatınız eğer açık teknik ile yapılmış ise günde 1 kez dikişlerinize sürmek için Terramycin göz merhemi verilecektir.
• Splintler çıkartıldıktan sonra deniz suyu içeren bir ürünün (Nasatol gibi hem deniz suyu hem de Xylitol içeren bir ürün veya bulamıyorsanız Sinomarin gibi sadece deniz suyu içeren bir ürün) günde 3 kez kullanılması sizi rahatlatacaktır. Bununla beraber günde 2 kez Rinopanteina merhemi burnunuzun hemen iç kısmına uygulamanız yara iyileşmenizi hızlandıracaktır.
• 7- 11. gün arasında burnunuzun içerisindeki silikon splintler ve eğer açık teknik ile yapılmış ise burun altınızdaki ince dikişler alınır. Bu silikon splintler çıkartılırken can yakmaz.
• 7 - 11. gün arasında (yapılacak tekniğe ve dokularınızın yanıtına göre değişmektedir) burnunuzun üzerindeki plastik koruyucu alınır. Takiben burun üzerine bant uygulaması yapılır. Bu bantların 5 gün daha kalması yeterli olup 5. gün sonunda banyoda ıslatılarak burun ucundan yukarı doğru çekiştirmeden çıkartılması uygundur. Bazı hastalarda (kalın deri gibi) evde bantlama önerilebilmektedir.
• Eğer ameliyatınız açık teknikle yapılmış ise dikişler alındıktan sonra burun altınızdaki minik kesiye iz azaltıcı (silikon jel günde 2 kez, 2 ay boyunca) ve üst düzey bir markanın en az 30 faktörlü güneşten koruyucusunu kullanmanız önerilir. Bunların dışında günde 2 kez kırmızı kantaron yağı (bulunamaz ise sarı da olur) sürmeniz de izinizin azalmasına yardımcı olacaktır. Güneşten koruyucuyu kışın dahi olsa ilk 6 ay her güneşe çıktığınızda sürmeniz gereklidir. Buradaki önemli nokta güneşten koruyucunun ve kantaron yağının önce sürülmesidir. Çünkü iz azaltıcı silikon bir tabaka yaptığı için altına güneş koruyucuyu ya da kantaron yağını geçirmez.
• Burnunuzun içerisinde gördüğünüz bazı dikişler olabilir. Bu dikişler zamanla kendiliğinden eriyecektir. KESİNLİKLE ÇEKİŞTİRMEYİNİZ VEYA KESMEYİNİZ.
• Burnunuzun üzerindeki bantlar çıktıktan sonra cildiniz için uygun bir nemlendirici ve temizleyici kullanmanız önerilir. Kliniklerin uzman estetisyenleri bu konuda size yardımcı olacaktır. Bantlar çıktıktan sonra güneş koruyucunuzu tüm yüzünüze uygulamanız önerilir. Güneş koruyucu, az sayıda hastada oluşabilen ve genelde 2 hafta civarında geçen morlukların daha uzun süre kalmasını önlemeye yardımcı olur.
• 1. hafta sonunda makyaj yapmaya başlayabilirsiniz. Bantlar çıktıktan sonra kaş aldırmanızda bir sakınca yoktur. (Bu durumun tek istisnası burun sırtı ya da burun köküne saçlı deri altından bir kas zarı alınıp konulması gereken az sayıda özel bir hasta grubudur. Bu tip bir işlem sizde yapıldı ise kaş ortasından kaş alma işleminizi 1. Ay sonuna kadar ertelemelisiniz. Kaş yanlarını rahatlıkla alabilirsiniz.)
• Ameliyattan sonra 4 hafta kesinlikle yan yatmamanız ve gözlük takmamanız önerilir. Güzel olan ameliyat sonucunuzu korumak tamamen sizin elinizdedir. Gözlük kullanıyorsanız bu süre zarfı için kendinize geçici lens temin ediniz. 4 hafta sonunda organik camlı ve titanyum çerçeveli hafif gözlüklere geçebilirsiniz. 3 ay sonunda ise istediğiniz gözlüğü kullanabilirsiniz.
• Burnunuzdaki yapılar çıktıktan sonra burnunuzu yukarıdan aşağı çekerek veya sıkarak silmeyiniz. Burnunuzu aşağıdan yukarı doğru silebilirsiniz; ancak bu durumda da yine burnunuzu sıkmayınız. İçini temizlemek için bir burun deliğinizi kapatıp diğerinden sümkürebilirsiniz. Bir hafta sonra burnunuzun içine su çekmenizde sakınca yoktur.
• Ameliyattan sonraki ilk 4 hafta koşu, jogging, fitness, cardio gibi sporları; ilk 3 ay ise futbol, basketbol gibi kontak sporları veya boks gibi dövüş sporlarını yapmamanız önerilir. Burnunuzun üzerindeki plastik koruyucu çıktıktan 2 hafta sonra denize girmeniz ve güneşlenmeniz mümkündür. Uygun ameliyat tekniği ve güneş koruyucunuz ile şapkanızı eksik etmediğiniz sürece güneş, burnunuz üzerinde herhangi bir olumsuz etkiye neden olmayacaktır. Havuz yüzmelerini ise sudaki muhtemel bakterilerden ötürü koruyucu çıktıktan 4 hafta sonraya ertelemeniz en uygunudur.
• Ameliyattan sonra dudaklarınıza ruj sürerken rujunuzu iki dudağınıza yedirmek için üst ve alt dudağınızı birbirine bastırmamanız önerilir. Bu hareket iyileşmekte olan burun ucunda normalden fazla gerilim oluşturmaktadır.
• Masaj önerilmemekte; ancak ihtiyaç hâlinde bazı hastalara birkaç hafta masaj önerebilmektedir.
• Ameliyattan önce ve sonra her an iletişim kurabilmeniz için cerrahınızın, özel anestezi doktorunuzun, iki ameliyat hemşirenizin ve klinik yöneticisi olmak üzere toplam 5 kişinin mobil numaraları size verilecektir.
BURUN ESTETİĞİ ANKARA
ŞEHİR DIŞINDAN GELİYORUM. ANKARA'DA BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI OLMAK İÇİN NE ZAMAN MUAYENE OLMALIYIM?
Burun estetiği ameliyatınızı Ankara'da Prof. Dr. Haldun Kamburoğlu'na olmayı planlıyorsanız ilk olarak ameliyat olmayı planladığınız tarihten birkaç ay kadar öncesinde muayene olmanızı öneririz. Zira yoğunluk nedeni ile ameliyat randevuları uzun bir süre sonrasına verilebilmektedir. Öte yandan muayene randevuları da ortalama 6 ay civarında verilebilmektedir ancak ertelenen hastaların yerine randevunuzun daha erkene alınması şansı da her zaman mevcuttur. Eğer yurt dışında yaşıyorsanız ve ameliyattan önce muayene için daha önce Ankara'ya gelme şansınız hiçbir şekilde yok ise Prof. Dr. Haldun Kamburoğlu ile bilgi@haldunkamburoglu.com.tr mail adresinden iletişime geçebilirsiniz, size başka çözüm önerileri sunulacaktır.
PEKİ, BURUN ESTETİĞİ AMELİYATIM İÇİN ANKARA'DA NE KADAR SÜRE KALMAM GEREKİR?
Ameliyattan 1 gün önce tahlillerinizin yapılması, ertesi gün ameliyatınızın gerçekleştirilmesi ve akşamında hastanede dinlenmeniz, takiben bir sonraki gün ise hastaneden taburculuğunuz gerçekleşmektedir. Sonuç olarak burun estetiği ameliyatı için Ankara'da 2 gece kalmanız yeterlidir. Ancak 7-10 gün sonra burnunuzun üzerindeki plastik koruyucunun çıkartılması ve ilk kontrolünüz için Ankara'ya tekrar gelmeniz gereklidir. Bu süre zarfında dilerseniz Ankara'da kalabilir, dilerseniz yaşadığınız şehre dönebilirsiniz. Ameliyattan sonra seyahat etmenizde sakınca yoktur.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI KONTROLLERİ NE SIKLIKLA GERÇEKLEŞİR?
Kontroller, yapılan işleme göre değişmekle beraber genelde 1.hafta, 1. ay, 3. ay, 6. ay 1. yıl ve takiben yılda bir şeklindedir. Ameliyattan sonraki iyileşme döneminizi göz önünde bulundurmanız ve ameliyatınızı sosyal hayatınıza ve iş hayatınıza göre ayarlamanız önem taşımaktadır. 3. günde sosyal hayatınıza, 1. haftada işinize dönebilirsiniz.
BURUN ESTETİĞİ FİYATLARI ANKARA
İlgili mevzuat ve yasalar gereğince plastik cerrahi uzmanları veya bu alanda sağlık hizmeti veren hastane, poliklinik gibi sağlık kuruluşları web sitelerinde ve/veya sosyal medya hesaplarında halka açık olarak burun estetiği fiyatları konusunda rakamsal bilgi verememektedir, daha doğrusu kamuya açık olarak rakamsal bilgi vermeleri yasal değildir. Ancak kişilere bu operasyonun ücreti konusunda bilgi verilmesinde yasal olarak sakınca yoktur. Bu sebeple bu sitede burun estetiği fiyatları veya fiyat aralığı konusunda rakamsal bilgi bulunmamaktadır. Ancak burun estetiği fiyatlarının hangi kriterlere göre değişebileceği, ameliyat ücretini hangi faktörlerin belirlediği bağlamında bilgiler aşağıda paylaşılmıştır.
BURUN ESTETİĞİ FİYATLARI HANGİ ETMENLERE GÖRE DEĞİŞKENLİK GÖSTERİR?
Burun estetiği ameliyatı fiyatları, çeşitli etmenlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Burun ameliyatı fiyatını belirleyen temel kriter muayene bulguları ve yapılacak işin zamansal ve nitelik olarak miktarıdır. Örneğin sadece burun ucu ameliyatı yapılacak bir hasta ile nefes sorunu olan ve daha önce ameliyat olmuş bir hastanın ücretlerinin aynı olması beklenemez. Ayrıca şehir bazında da estetik burun operasyonu fiyatları farklılıklar gösterebilir. Örneğin burun estetiği fiyatları Ankara ile İstanbul gibi iki farklı şehirde birbirinden farklılık gösterebilir. Bu konu ile ilgili blog sayfamızda detaylı bir yazımızı da bulabilirsiniz (https://www.haldunkamburoglu.com.tr/burun-estetigi-fiyatlari-neye-gore-degisir.php) . Öte yandan ücretlendirme aynı miktar iş yapılacak tüm hastalarımız için aynı ücret geçerli olacak şekilde uygulanmaktadır. Aksi halde daha fazla ödeyenler kendilerini kötü hissedebilir ve bu tutum etik olmaz. (Diğer ameliyatlarda da benzer şekilde uyguluyoruz. Örneğin meme büyütme ameliyatı tüm hastalarımız için tek rakamdan ücretlendirilmektedir.) Bu sayede normal enflasyon koşulları içerisinde sizden sonra gelen hiç kimsenin aynı miktar iş için sizden daha az ödemeyeceğine emin olabilirsiniz. Yukarda da bahsettiğimiz üzere ilgili yasal mevzuatlar sebebiyle rinoplasti fiyatları konusunda web sitemizde açık bilgi paylaşmamız mümkün değildir. Ancak Ankara Burun Estetiği Fiyatlarını genel olarak öğrenmek ve Ankara'da Burun Estetiği ile ilgili daha fazla bilgi için bizimle 0312 285 5521 nolu telefondan iletişime geçebilirsiniz.
KAPALI BURUN ESTETİĞİ FİYATLARI VS AÇIK BURUN ESTETİĞİ FİYATLARI
Hastalarımız tarafından çokça sorulduğu için bu konuya burada da değinmek istedim. Kapalı burun estetiği mi daha iyi, açık burun estetiği mi daha iyi? Bu soru bu haliyle yanlış olduğu kadar bu sorunun fiyatlar bağlamındaki versiyonları da yanlıştır. "Kapalı rinoplasti iyidir" veya "açık rinoplasti iyidir" denemez, her hastanın durumu ve dolayısıyla her hastaya uygun olan rinoplasti tekniği bireysel olarak değerlendirilmelidir. Haliyle "Hocam kapalı burun estetiği olursam ücreti ne olur, açık rinoplasti olursam ücreti ne olur?" sorusu da temelden yanlıştır. Unutulmamalıdır ki burun estetiği bir raf ürünü değildir. Arzu edilen sonucun ortaya çıkması için kişinin nefes alış problemlerinden genetik burun anatomisine, burunun geçmişte gördüğü travmalardan kişisel estetik kaygı ve yaklaşımlara çok çeşitli kriterlerin değerlendirilmesi ve bu unsurlar ışığında ameliyat yol haritasının belirlenmesi gerekir. Sonuç olarak kapalı burun estetiği fiyatları ile açık burun estetiği fiyatları karşılaştırması bağlamı itibariyle temelden yanlış bir karşılaştırmadır.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI (RİNOPLASTİ) İLE İLGİLİ SIK SORULAN DİĞER SORULAR
DÜNYADA İLK BURUN ESTETIĞI AMELIYATI NE ZAMAN YAPILMIŞTIR?
Rinoplasti konusundaki en eski teknikler daha ziyade burun rekonstrüksiyonu üzerine olmak üzere milattan önce 300 ile 500 yılları arasında Hindistan'da yaşamış Sushutra ve öğrencilerine dayanır. Bilinen ilk burun kemeri alınma işlemi ise 1400'lü yıllarda Urbino Dükü Federico da Montefeltro'nun sağ gözünü kaybettikten sonra burun kemerini aldırmasıdır. Nedeni ise burun kemerinin sol gözü le sağ tarafını görmesini engellemesidir.
Modern rinoplastinin temelleri ise Alman cerrahlar Von Grafe (1818) ve Dieffenbach (1845) tarafından 19. yüzyılda atılmış, 20. yüzyılın başlarında ise İskoç Cerrah Freer (1902), Alman cerrah Kilian (1904) ve Prusya'lı cerrah Joseph (1928) tarafından geliştirilmiştir.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI OLMAYI DÜŞÜNÜYORUM, ANCAK YAZIN MI OLMALIYIM KIŞIN MI? İYİLEŞME AÇISINDAN FARK EDER Mİ?
Öncelikle burun ameliyatı olduktan sonra her iki koşulda da birkaç gün evde dinlenmeniz önerilir. Yazın ve kışın olmanız arasında iyileşme açısından bilimsel gösterilmiş herhangi bir fark yoktur. Ancak erken dönemde yazın direkt güneş ışığına maruz kalmamanız, yani güneşlenmemeniz önerilir. Dışarıda çalışıyor iseniz şapka kullanabilirsiniz. Kışın ise grip olmamanız gereklidir. Zira grip olduğunuz takdirde ameliyatınız ertelenir. Her iki zaman diliminde de rutin güneş koruyucu kullanmanız önerilmektedir.
DAHA ÖNCE BURUN ESTETİĞİ OLDUM. BURUN ŞEKLİMDEN MEMNUN DEĞİLİM NE YAPABİLİRİM? / DAHA ÖNCE BURUN ESTETİĞİ OLDUM. BURUN ŞEKLİMDEN MEMNUNUM AMA NEFES ALMADA PROBLEM YAŞIYORUM, NE YAPABİLİRİM?
Her iki durumda da neler yapılabileceğini anlamanın en uygun yolu, özellikle burun estetiği alanında çalışan bir hekime detaylı muayene olmanızdır. Muayeneniz sırasında endoskopik (kamera) yardımlı burun içiniz değerlendirilecek, nefes testleri ile nefes alma durumunuz bilimsel olarak ortaya konulacak ve 3 boyutlu görüntüleme sistemleri ile çeşitli ölçümler yapılarak şeklen durumunuz hakkında bilgi verilecektir.
ŞU ANDA NEFES ALIP VERME KONUSUNDA PROBLEM YAŞAMIYORUM ANCAK BURNUMUN GÖRÜNÜMÜNDEN MUTLU DEĞILIM, BURUN ESTETİĞİ OLURSAM NEFES PROBLEMİ YAŞAR MIYIM?
Birçok hastanın en çok çekindiği konulardan birisi de burun ameliyatı sonrası eskisi gibi nefes alamamaktır. Özellikle son yıllarda geliştirilen 'Volumetrik Rinoplasti' gibi ileri tekniklerle bu durumun görülme riski giderek azalmıştır. Volumetrik Rinoplasti'de temel felsefe büyük bir burun küçültüldüğü vakit (örneğin kemer alma ya da ucunu kaldırma), kişi ameliyat öncesi iyi nefes alıyor olsa dahi, içerideki olası nefes problemi yaratabilecek yapıların (septum eğriliği, burun eti gibi) eş zamanlı tedavi edilmesi yani dış yapının küçültülmesi kadar iç hacim kazandırılmasıdır. 'Volumetrik Rinoplasti' Prof. Dr. Haldun Kamburoğlu'nun doktora tezidir. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsünden alınmış bu doktora Estetik Cerrahi üzerine ülkemizdeki ilk doktoradır.
BURUN ESTETİĞİ DENİNCE AKLA GENELDE KÜÇÜLTME GELIYOR, BENİM PROBLEMİM BURNUMUN YÜZÜME KIYASLA KÜÇÜK OLMASI. BURUN ESTETİĞİ AMELIYATLARI İLE YÜZÜME UYGUN BIR ŞEKİLDE BÜYÜTME DE YAPILABILIR Mİ? / BURUN ESTETİĞINDE BAŞKA BİR DOKUDAN KIKIRDAK ALIMI HANGİ DURUMLARDA GEREKLİ OLABİLMEKTEDİR?
Evet yapılabilir, burun ameliyatları sadece burunları küçültmek için değil bazen büyütmek için bazen de bir kısmını küçültüp bir kısmını büyültmek için yapılabilir. Örneğin burun ucunuz büyük ama burun kökünüz çok basık olabilir. Bu durumda burun ucunuzu küçültüp burun kökünüzü yükselten (balansa alan) bir rinoplasti yapılabilir. Öte yandan büyütme ihtiyacı çoğu zaman daha önce başka bir merkezde geçirilmiş ameliyat nedeni iledir. Bu durumda kulaktan ya da kaburgadan kıkırdak kullanmak gerekebilir. İlk ameliyatlarda burun içerisindeki septum olarak tabir edilen bölmede genellikle yeteri kadar kıkırdak olduğu için başka yerden kıkırdak almaya çoğu zaman ihtiyaç duyulmaz. Ancak geçirilmiş ameliyat durumunda bu bölgedeki kıkırdaklar kullanılmış ya da tıkanıklık yaptığı için çıkarılmış olabilir. Geçirilmiş ameliyat sonrası büyütme yapılacak bir burunda en önemli noktalardan birisi de cildin esnekliğidir. Cildin büyütmeye imkân verecek şekilde esnek olması istenir. Bu amaçla hastalara ameliyat öncesi özel protokoller uygulanabilir. Buna ek olarak, ameliyatta mikro cerrahi tekniği ile cildin deri ve deri altı dokularında inceltme sağlanabilir.
PEKİ BU KIKIRDAKLARI BAŞKASINDAN ALAMIYOR MUYUZ? ÖRNEĞİN HAZIR KIKIRDAK YOK MU?
Evet var, ancak %50'lere varan emilme oranları nedeni ile klasik kadavra kaynaklı hazır kıkırdaklar günümüzde tercih edilmemektedir. Öte yandan, yeni teknoloji ürünü olan taze donmuş kadavra kıkırdakları kendi kıkırdaklarınıza benzer emilim oranlarına sahip olduğu için tercih edilebilir. Ancak bu kıkırdaklardaki sorunlar, yurt dışından gelen her kıkırdak parçasının aynı kalitede çıkmama ihtimali ve bunun da ancak kıkırdak ameliyat masasında çözüldükten sonra anlaşılabilmesi ile hastaya getirdiği ek maliyetlerdir. Başka bir insandan alım ancak alınabilecek bir ikiziniz var ise mümkün olabilir. Aksi halde doku uyuşmazlığı riski nedeni ile başkasından kıkırdak alımı uygun değildir.
SİNÜZİT NEDİR, BURUN ESTETİĞİ İLE BERABER SİNÜZİT AMELİYATI OLUNABİLİR Mİ?
Sinüzit ameliyatı her ne kadar burun içerisinden yapılan bir işlem olsa da direkt burun dokuları ile alakalı değildir. Normalde burun çevresindeki yüz kemiklerinin bazılarının içleri boştur ve hava bulunur. Sinüzit ise bu hava boşluklarında mukus isimli sıvıların aşırı birikmesi nedeni ile oluşan inflamasyona verilen isimdir. Zaman zaman burun içi inflamasyon ile beraber seyrettiği için rinosinüzit de denir. Bu inflamasyonun gelişmesinde bakteriler, virüsler, kimyasal irritanlar ve allerjenler, hatta mantarlar direkt, septum deviasyonu gibi burun içi diğer patolojiler dolaylı olarak rol oynar. Baş ağrısı, yüz ağrısı, öksürük, koku azalması, ileri safhalarda ateş ve diş ağrısı görülebilir. Tanısında en net sonuç veren testlerden birisi bilgisayarlı tomografidir. Normalde mukus isimli bu sıvılar sinüslerin içerisinden burun içerisinde doğru doğal olarak akar. İnflamasyonla akamayan bu mukus bir tıkaç oluşturup hem inflamasyonun artmasına hem de bahsedilen şikayetlerin gelişmesine neden olur. 4 haftadan az devam eden olgulara akut, 4-12 hafta arasında devam eden durumlara subakut, 12 haftadan uzun süreli devam söz konusu ile kronik sinüzit adı verilir. Tedavisinde antibiyotikler kullanılabileceği gibi cerrahi olarak da tedavi gerekebilir. Sinüzit ameliyatında mukusun buruna akmasına engel olan tıkalı yollar açılır ve var ise sinüs içi polipler (bir nevi et) temizlenir. Önlenmesinde alerjenlerden uzak durulması, kuru hava var ise oda nemlendiricisi kullanılması ve sigara içilmemesi gibi durumlara dikkat edilmesi önerilir. Burun estetiği ameliyatı ile birlikte sinüzit ameliyatı teknik olarak eş zamanlı gerçekleştirebilinmekle beraber ameliyat süresini ve bazı riskleri arttırmamak için çoğu cerrah tarafından patikte ayrı seanslarda yapılması tercih edilir.
SİNÜZİTİ OLANLAR BURUN ESTETİĞİ OLABİLİR Mİ?
Eğer ki sinüzitiniz akut alevli değil ise, yani ateş halsizlik gibi belirtileriniz yok ise bu durum burun ameliyatı olmanıza engel değildir. Öte yandan burun ameliyatı ile beraber sinüzit gelişmesinde rolü olan septum deviasyonu, konka hipertrofisi gibi faktörler de tedavi edilebilir.
BURUN AMELİYATI SONRASI NE ZAMAN DUŞ ALABİLİRİM?
Ameliyattan hemen sonra (kaburga kıkırdağı alınmamış ise) vücudunuzu hemen yıkayabilirsiniz. Başınızı ise burun üzerindeki bantlar ve plastik koruyucu ıslanmayacak şekilde geriye doğru yatırarak kuaför usulü yıkayabilirsiniz. Her ne kadar plastik koruyucu ve üzerindeki bantların suya dayanıklı olduğu iddia edilse de garanti olsun diye bu yapılara su değdirmemeniz önerilir.
BURUN ESTETİĞİ OLDUKTAN SONRA BURUN ŞEKLİM SENELER İÇERİSİNDE NASIL DEĞİŞİR?
Hiç burun ameliyatı olmamış bir kişinin burun yapısı da yıllar içerisinde değişir. Zamanla burun ucu aşağı doğru gider (yer çekimi ve kasların çekici etkisine kıkırdakların güçsüzleşmesinin eklenmesi ile), burun kanatları yukarı doğru çekilir, burun delikleri arasında orta kısım kısmen de olsa aşağı doğru sarkar. Burun ameliyatı sırasında bu yapılara uygun tekniklerle müdahale edildiği takdirde yaşlanmanın etkileri de gecikir.
BEN BURNUMUN GÖRÜNÜMÜNDEN VE NEFES ALMA BAĞLAMINDA İŞLEVSELLİĞİNDEN MEMNUMUM. ANCAK KIZ ARKADAŞIM/ERKEK ARKADAŞIM BURNUMU BEĞENMİYOR? SİZCE NE YAPMALIYIM?
Siz her şeyinden memnunsanız elbette ameliyat olmanıza gerek yoktur. Burada sorun burnunuzda değil arkadaşınızdadır. Bu ameliyatın başkaları için değil kendiniz için olunması önerilir. Eğer arkadaşınız bu konuda çok ısrarcı ise onu değiştirmeniz burun ameliyatı olmanızdan daha kolay olur.
LAZERLE BURUN ESTETİĞİ YAPILIR MI?
Lazer bir kontrollü enerji türüdür. Birden fazla dalga boyunda lazerler mevcuttur. Örneğin 1064 nm NdYAG lazer özellikle damar tedavisinde kullanılırken, 755 nm dalga boyundaki Alexandrite lazerler daha ziyade kıl kökü gibi pigmente alana etki ederler. Vücutta lazer kullanımı özellikle yağların eritilmesi ve liposuction sonrası deri sıkılaştırılması amacı ile de kullanılmaktadır (https://www.haldunkamburoglu.com.tr/liposuction-ankara.php). Burun içerisinde lazer kullanımı ise özellikle burun etlerinin ufaltılması amacı ile uzun yıllar önce popülerize olan bir teknik idi. Ancak günümüzdeki gelişmiş radyofreakans / plazma cihazları sayesinde birçok cerrah tarafından bu amaçla tercih edilmemektedir. Liposuctionda olduğu gibi deri sıkılaştırılması amacı ile burun derisinin altına lazer uygulanması da dolaşım bozukluğu riskini tetikleyebileceği için uygun değildir. Cilt kalitesini arttırmak için deri üzerine fraksiyonel ablatif lazerler uygulanabilir. Ancak derin soyulma ve artmış lekelenme ya da azalmış renk (hiper / hipo pigmentasyon) riskleri nedeni ile günümüzde bu sistemler de yerini çok daha güvenli olan altın iğneli radyofrekans teknolojilerine bırakmıştır.
Sağlıklı ve mutlu günler dileriz.
Bize Sorun
Adınız Soyadınız
Cinsiyetiniz
E-Posta Adresiniz
E-Posta Adresinizi Doğru Yazdığınızdan Emin Olunuz.
Telefon Numaranız
Mesajınız
Bize Sorun
Adınız Soyadınız
Cinsiyetiniz
E-Posta Adresiniz
E-Posta Adresinizi Doğru Yazdığınızdan Emin Olunuz.
Telefon Numaranız
Mesajınız